“Becoming - Müziğin Hikayeleri ve Hikayelerde Müzik” Flavio de Sala

Mozarthaus, 3 Ekim Perşembe akşamı "MI ALMA LLANERA - Venezuella'dan Gece Müziği" ve 4 Ekim Cuma akşamı "BECOMING - Müziğin Hikayeleri ve Hikayelerde Müzik" başlıklı iki konser serisi gerçekleştirecek olan önemli bir İtalyan gitar ustası “FLAVIO SALA”yı misafir ederek 2019-2020 konser sezonunda kapılarını siz değerleri müzikseverlere açıyor.

Konser dizisinin ikinci etkinliği olan "BECOMING - Müziğin Hikayeleri ve Hikayelerde Müzik" Sala'nın en özel ve şahsi konser ve şovları arasında yerini almaktadır. Performansı sırasında, bestelerini icra etmenin yanısıra, italyan gitarist değişik müzik geçmişlerine sahip müzisyenlerle paylaştığı anılarının yanısıra, kişisel hikayeler ve bir müzisyen olmanın, özellikle bir gitarist olmanın kendisi için önemini ve anlamını da dinleyiciler ile paylaşacaktır. "Müzik beni günlük deliliklerden ve kayıplardan koruyor. Beni koruyorsa sizleri de mutlaka koruyacaktır" 

Sala’nın kendi bestelerini ve sanatsal yaşamından kesitleri paylaşacağı bu çok özel performansta siz müzikseverleri bu sıra dışı deneyime katılmaya davet ediyoruz... 

PROGRAM

Flavio Sala (1983) | A bridge between being and nothingness
The silent passage
Try to feel me
Don’t try (Homage to Charles Bukowski)

Mauro Giuliani | Rossiniana opus 119 nr. 1

Flavio Sala
State of grace
Love is a beautiful sadness
Para Lauro y Romero (Homage to Venezuela)
Drapetomania

* Program süresi: Yaklaşık 120 dk.

FLAVIO SALA, gitar
" Herzaman düşündüğünü çal"- Flavio Sala, gitarist

Flavio Sala yeni albüm kaydının lansmanında (Türkiye debüsü),iki farklı konser serisinde ilk kez hem gitarist hem de besteci olarak sahnede yer alacaktır. "Gitarım ve şık ama rahatsız olan kıyafetim ile sahneye çıktığımda, sırası ile programdaki eserleri çalar, ancak hiç konuşmaz, konser sonunda selamımı verir, teşekkür ederek, dinleyicilerime veda ederdim" Artık bu dönem sona erdi. Çünkü şimdi dinleyicilerimle paylaşabileceğim otantik bir hikayem ve  müziğim ve bestelerim ile kim olduğumu, nereden geldiğimi ve nereye doğru gittiğimi  paylaşabileceğim bir fırsata sahibim"

1983 yılında Molise’de küçük bir şehir olan Bojano’da doğan Sala,100 yıllık müzik geleneğine sahip bir aileden gelmektedir. Sanatçı enstrümanı ile ilk tanışmasını “Solak olduğum için, hiç çalamayacağımı düşünürdüm. Birgün babam elime bir gitar verip, çalmam için birkaç akor öğretti. Gitarın tellerine dokunduğum anda hayatımdaki yolumu bulduğumu hissettim. O an sadece 7 yaşında idim.” Sözleri ile ifade etmektedir.

Aralarında  Gargnano 2001, Michele Pittaluga 2003, San Francisco 2004, Alirio Diaz 2006, Alexander Tansman 2008’ın da bulunduğu uluslararası prestije sahip birçok gitar yarışmasını kazanmasının ardından, Flavio Sala  The Jury Bashmet New Russia Orchestra, the Turin ve Moscow Philharmonic Orchestra, the Orquesta Sinfonica de Venezuela gibi birçok önemli orkestra ile aynı sahneyi paylaşmış ayrıca birçok kez Flamenko gitaristi Gerardo Núñez’in yerine Moskova’da bulunan Tchaikovsky Concert Hall ‘da,  St. Petersburg’da the Hermitage Theater, Buenos Aires’te the TeatroColiseo,  Belo Horizonte’de the Grand Teatro das Artes ve Palermo’da the Politeama Theater‘da konserler vermiştir. 

Konser verdiği ülkeler arasında
İtalya
İspanya
Avusturya
Hırvatistan
Romanya
Bulgaristan
Polonya
Rusya
Argantin
Uruguay
Brezilya
Venezuela
Küba
Birleşik Arap Emirlikleri 
Amerika birleşik Devletleri bulunmaktadır.

“Çalmak insanın hayat şekli haline geliyor: Dünyada gezerken insan yeni kişiler, yeni arkadaşlar, hayranlar, kadınlar ile tanıştığında ve enstrümanına olan sevgisini paylaştığında, pek çok insan bunun sıkıcı olduğuna inanabiliyor. Bu düşünce beni derinden üzüyor. Çünkü insanlar  kötü bir lazanya yediklerinde maalesef bu hep şefin hatası oluyor!!!”

"Accademia Chigiana"da  Oscar Ghiglia ‘nın öğrencisi olan Flavio Sala, günümüzde hakettiği yeri  ve ilgiyi bulamayan ve genellikle az dinleyici kitlesine sahip olduğunu düşündüğü  enstrümanı için yeni bir bakış açısını hayal etmektedir: 
"Gençlik yıllarımda  Andres Segovia benim için bu işin ilahı idi.  Paco de Lucia’yı dinledikten sonra ise.  akustik flamenko gitaristlerinin tekniğini kalsik müzik gitar teknikleri ile birleştirerek çok daha geniş bir anlatım ifadesine sahip olunabileceğini böylece klasik gitardan çok daha fazlasının elde edilebileceği gerçeğini farkettim. Klasik gitaristliği tabii ki sırf bu sebepten dolayı bırakmadım. Klasik gitaristler başkaları tarafından kazanılmiş olan bir ödülü savunup “geleneksellik müzesine” kendilerini hapsederken bizim enstrümanımız gitar festivalerinin getholarında maalesf  gittikçe daha güçsüz bir hale dönüşmektedir.Gitarın kesinlikle yeni bir izleyici kitlesine ihtiyacı vardır.” 
"Flavio Sala Plays Pop" isimli solo gitar albümü ve Marcus Miller, ToninhoHorta, Jorge Pardo, Mango, Cliff Almond, Otmaro Ruiz, CarlesBenavent, RubemDantas, Giovanni Baglioni, Rome String Quartet, Alain Perez, Israel "El Piraña", PeppinoD'Agostino, Alex Acuña, Daniel Binelli, Huascar Barradas ve kardeşi  Simone Sala’nın da yer aldığı "De La Buena Onda" albümü ile klasik gitar alanında yeni bir ufuk açmayı hedeflemiştir. “Klasik gitar için bestelenmiş eserleri 1000 kez çaldıktan sonra kendimi hapishanede gibi hissetmeye başladım. Bu albümler benim için bir nefes alma fırsatı olmanın yanısıra harika müzisyenler ile de birlikte çalışma olanağı sağlayarak sıradışı ve harika bir tecrübe yaşamamı sağladı. 

Sala 2006 ve 2012 arasında 5 yıl  Venezuela’da yaşamıştır. Corora’da düzenlenen  "XIV Concurso Internacional de Guitarra Clásica Alirio Díaz" ve  Caracas’ta “Vicente Emilio Sojo Vakfı”  tarafından düzenlenen “Venezuela müziğini en iyi yorumlama” kategorisinde kazandığı özel ödülden sonra Sala, Venezuela’nın  gitar müziği alanında en özgün seslerinden biri haline gelmiştir. Sala’ya göre insanların Giuliani ve Rodrigo’yu çok sevmeye başlamalarının nedeni kesinlikle altta yatan popüler köklere dayanmaktadır.  

Flavio Sala müzik hayatı boyunca  José Antonio Abreu, Gustavo Dudamel, Claudio Baglioni, Steve Howe, Rafael "Pollo" Brito, Guillermo Moron gibi bir çok önemli kişi ile tanışma fırsatı bulmuş ve "OrquestaSinfonica de Venezuela" orkestrası ile solist olarak Venezuela’nın yanısıra , Kuba, İtalya ve Yunanistan’da da konserler vermiştir. 

2014 yılında sanatçılar için verilen özel “O-1” vizesi ile Amerika Birleşik Devletleri’ne taşınmış ve iki yıl içinde 90 konser vermiştir. "Amerika’da bulunduğum süre içerisinde hem müzik işletmeciliği alanında  eğitim gördüm hem de bu konuda deneyim kazanarak projem üzerinde çalışmaya başladım”. 2016 yılında  Steve Howe (YES, Asia), FabrizioBosso, Cesar Orozco, Antonio Serrano ve  Rafael "Pollo" Brito ile kaydettiği gitar düetlerinden oluşan yeni albümü "MiGuitarra y Mis Amores"ı  piyasaya çıkarmıştır. 

Sala, CamilloPerrella yapımı klasik ve flamenko gitarlar çalmaktadır. Sanatçı Peralla ile ilgili düşüncelerini  “ Kendisi gibi bir lütiye ile çalışmaktan dolayı çok şanslıyım. Çünkü Peralla, XXI. yüzyılda bir gitaristin tüm beklentilerini karşılamayı başarmanın yanısıra, işini kopyalama metodu ile  değil her zaman büyük bir yaratıcılıkla yapmaktadır. Peralla gerçek bir dahi ve bunu bilen de halen bir tek benim” şeklinde ifade etmektedir.

İtalya’ya kesin olarak döndükten sonra Sala kendisinin de 9 yıl eğitim gördüğü Campobasso’da bulunan the "Lorenzo Perosi” de gitar profesörü olarak çalışmaktadır. Burada  hocası  Pasqualino Garzia’nın derslerini ve geleneğini sürdürmektedir. 

Teknolojiye her zaman ilgi duyan Sala dünyanın her yerinden, her seviyede öğrenciye “Online Skype Gitar Dersleri” vermekte ve kendi deyimiyle bir “ Yeraltı Gitar Okulu” kurmaktadır. 

Daha detaylı ve güncel bilgiye www.FlavioSala.com adresinden ulaşmak mümkündür.