Kaptan Zencefil, 15 Ekim'de Gazi Ortaokulu'nda izleyicisiyle buluşuyor...
Dünyanın en kötü kalpli korsanı olmaya çalışan Zencefil, limana demirlediği gemisine koşa koşa geldiğinde tayfası Maydanoz’la Karanfil balık tutmaktadırlar. Zencefil en kötü kalpli korsan olmasını sağlayacak bir şans eline geçirmiştir: Büyük Okyanus’un bilinmeyen bir yerinde mutlu, barışçı ve huzurlu bir halkın yaşadığı küçük bir adanın haritasını ele geçirmiştir. Bu adada büyük bir hazine vardır ve bu hazine ada halkının mutluluğunu sağlayan sihirli bir hazinedir. Hazine kötü ellere geçerse sihir bozulacak ve adada yaşayan halk yok olup gidecektir. Dünyanın en kötü kalpli korsanı olarak nam salmış olan Kocaburun’da da bu haritanın bir kopyası vardır. Zencefil ve tayfası ondan önce adaya ulaşmak için yola koyulurlar. Yolculuk sırasında başlarına bir sürü olay gelir. Zencefil, kanadı kırık bir albatrosu tedavi eder, ağlara takılmış bir yunusu vahşi köpek balıklarına yem olmaktan kurtarır, Maydanoz’la Karanfil’in sakarlıkları yüzünden düştükleri zor durumlardan onları kurtarır. Ada göründüğünde artık Zencefil, aslında kötü bir insan olmadığını aksine iyi bir insan olduğunu anlar. O sırada Kocaburun’un gemisinin de adaya yaklaştığını görürler ve adaya gitmek yerine Kocaburun'u durdurarak ada halkını kurtarmaya karar verirler…
Oyun, hedef yaş gruplarında iyilik ve kötülük kavramlarını tartışmaya açarken, doğa ve deniz dünyasının tanınmasını, deniz insanlarının serüven dolu yaşamlarının öğrenilmesini sağlar. Ayrıca kent kültürü açısından çocuklarda, İzmir’in ‘Deniz Kenti’ olduğu duygusunun geliştirilmesine katkıda bulunur. Dayanışma ruhunun, birlikte üretmek birlikte hakça paykaşmak gibi erdemlerin unutturulmaya çalışıldığı günümüzde çocuklarımızı "BİZ" olmaya çağırıyor; neşeyle...
Yazan: Hakan BİNTEPE
Yöneten: Günay TOPRAK
Müzik: Alpdoğan Selçuk
Oynayanlar: Sencar Sağdıç, Yasemin Şimşek Tüzün, İbrahim Yalçın