Bergama Kültür Merkezi
İzmir /
Bergama
Ertuğrul, Boblingen Cad. 35700
BİRİNCİ PERDE
1900' lerin ilk yılları, kendi dünyasında yaşayan İstanbul mahallelerinden biri... Sabah saatlerinde gelip geçenin, neşelinin dertlinin uğradığı mahallenin buluşma yeri sayılan Hamdi'nin berber dükkânına kendilerine borçlu olduklarını iddia ettikleri dul bir kadını arayan iki kişi gelir. Bunlar, halı tüccarı Acem Nukud ile fırıncı Laz Dursun'dur. Dükkânın haylaz çırağı Naci, sevimli ihtiyar Mustafendi, mahallenin zengini Haydar, berber Hamdi bir türlü Dursun ve Nukud ile anlaşamaz, aradıkları kadının adını sanını öğrenemezler. İki kafadar geldikleri gibi çıkarken Haydar da mahallenin selameti, namusun garantisi için kadınların yalnız yaşamamaları gerektiğine dair şarkısını söyler. Haydar böyle söyler ama diğerleri onun bu düşüncelerine katılmamaktadırlar. Zaman değişmekte, yaşam yenilenmektedir. Tam bu sırada çingenelerin girmesiyle atmosfer bir anda neşeli, canlı bir tona bürünür. Bunlar, bohçacılık yapan, aynı zamanda da fal bakarak geçimlerini sağlamaya çalışan Nigar, kızı Letafet, kalfası Şetaret, bahtsız besleme Nefaset ve dilsiz Ülfet'tir. Sokağın kalabalıklaşmaya başladığı bir saattir. Geleceği öğrenmek merakıyla fal baktırmak isteyenler toplanırlar. Mahalleli, kendilerine pek benzemeyen bu kadınlara karşı dikkatli, kuşkulu yaklaşır ama bohçanın içindeki danteller de avuçlardan okunan gelecek de merak uyandırıcı olduğundan sıcak, samimi bir ortam oluşur. Bu samimi atmosferde göz göze gelen Hamdi ve Nigar birbirlerini fark ederler, birbirlerini hemen hatırlarlar. Öte yanda Haydar da Nigar'ı görmüş, yıllar öncesinden tanıdığı birisine benzetmiştir. Kızların gitme vakti geldiğinde Şetaret kalfa 'damda biri var' diyerek mahallelinin dikkatini başka yöne çekince kızlar bir anda renkli çarşaflara bürünürler. Bu sırada Nigar'ın kızı Letafet ile Haydar'ın oğlu Hüsrev de birbirlerini görmüş ve etkilenmişlerdir. Herkes, mahalleye yeni taşınan bu kadınların kim olduğunu merak etmektedir. Aynı gece, berber dükkânının karşısındaki evde Nigar, yalnız bir kadının yaşamının zorlukları üzerine kızlara nasihatlerde bulunmaktadır. Bir konağa besleme verilmesiyle başlayan hikâyesini bir şarkıyla anlatır. Uyku vakti gelip herkes odasına çekilince Letafet, Şetaret ile, sokağın karşısındaki berber dükkânında da Hüsrev, Hamdi ile dertleşirler. Genç âşıkların duyguları aynı şarkıda birleşir. Sahnenin sonunda çırağı Nuri ile dertleşen Hamdi de bir umut kendisine uygun bir hayat arkadaşı, bir aşk beklemektedir. Gece yarısını geçip, mahallede el ayak çekilince Haydar usulca Nigar'ın evinin kapısına gelir. Mahalleye yeni taşınan bu kadınlardan birinin, yıllar önce kendi konağına besleme olarak verilen Nigar olduğundan kuşkulanmıştır. Nigar, bu sorguya sinirlenir, Haydar'ın karşısına dikilerek aradığı kişinin kendisi olduğunu açıklar. Haydar, Nigar'ın kim olduğu ve ona yaptıkları ortaya çıkarsa mahalledeki imajının sarsılmasından korktuğu için onları bu mahalleden gitmeleri için uyarır. Ancak Nigar eski korkak küçük kız değildir. Şimdi yeni taşındıkları bu mahallede tesadüfen karşısına çıkan Haydar'ı herkese rezil etme, intikam alma zamanıdır. Cilveyle Haydar'ı içeri davet eder, kızların da yardımıyla onu iç çamaşırlarına kadar soyup sokağa atar. Gece yarısı sokak ortasında kalan Haydar neye uğradığını şaşırmıştır. Tam bu sırada gelen Hamdi'den yardım ister ve giysilerini geri alması durumunda, giysilerinin ceplerindeki kıymetli eşyaları ona vereceğini bildirir. İşin ucunda karlı çıkmak, aynı zamanda da Nigar'ı görmek umudu olan Hamdi karşı evin kapısını çalar. Fakat o da bu saatte pek de iyi niyetli olmayarak bu kadınların evinin kapısını çalmanın cezasını çekecektir. Bir kaç dakika içinde Hamdi de aynı vaziyette kendisini Haydar'ın yanında bulur. Bu sırada sokağa giren kabadayı Rumelili'nin de başına aynı şey gelir. Nukud ve Dursun ise bu manzara karşısında Haydar, Hamdi ve Rumelili'yi sinirlendirmekten başka bir şey yapmazlar. Meseleyi çözecek kişi, Nuri'dir. Nuri'ye kapıyı açan güzeller güzeli dilsiz Ülfet, sessizce dışarı çıkar, g
- Süre: 130 dk
- Yaş Sınırı: 7 yaşından küçük izleyicilerimizin çocuk temsilleri dışındaki temsillere getirilmemesini rica ederiz.
- Dekor: M.KEMAL ÇAĞDA ÇİTKAYA
- Işık: MÜFIT ÖZBEK
- Koreografi: SERHAT NÜFUSÇU
- Kostüm: SEVTAÇ DEMİRER ULAŞ
- Orkestra Şefi: ALİ HOCA
- Perde: 2 Perde
- Web Sitesi: https://secure.dobgm.gov.tr/opera2013/weser2013.aspx?EserKodu=1183
- 7 yaşından küçük izleyicilerimizin çocuk temsilleri dışındaki temsillere getirilmemesini rica ederiz.