Zuhal Öztürk'ün yönettiği Gog tiyatro oyunu,izleyicisiyle buluşuyor.
"Gog... Bir delinin tımarhane günlükleri... Belki de bir budalanın kendi kabalığından, içindeki yabani ormandan kaçış serüveni..
Gog, bu dünyada yaşayıp da yol yordam öğrenemeyen insana, ömrü boyunca can sıkıntısı ve buhranlar yoldaş olur düşüncesiyle yola çıkarken zıt düşüncelerden ve çelişkili fikirlerden beslenen bir yapıt. Bu yönüyle düşünürken sorgulamayı da öğreterek modern zaman ve modern insan eleştirisine zemin hazırlamayı becerebilmiş bir eser.
Papinni kitapta, yolunu kaybetmiş olan Gog’u okuyucunun önüne paldır küldür sürer. Okudukça onu takip ederiz ve zannederiz ki yol bir yerde düze çıkacak. Tüm kayboluşlar sona erecek. Oysa Gog hezeyanlarından kurtulamaz, okuyucuyu da dinmeyen gri bir can sıkıntısının içine çekerek sonunda derin bir uçurumun kenarında yapayalnız bırakır. İşte tam bu noktada Gog’u eleştirmeye başlarız. Çünkü biliriz ki her insan hayatı yaşayarak öğrenir. Ve her insanın kendi hayatı kendi biricik gerçeğidir.
Gog, 19. ve 20. yy’ın birçok siyasetçi, sanatçı, bilim insanıyla konuşurken pek çoğunun sırrını da öğrenir. Bunlar gerçek hayatla birebir örtüşür mü örtüşmez mi tartışılsa da ortaya çıkan sırlar bizim içimizde taşıdığımız küçük ama ağır can sıkıntılarının bir nevi itirafı hükmündedir.
Gog pek çok düşünüre biraz hayranlık, biraz kızgınlık, çokça da nefretle yaklaşır. Çünkü onlar Gog’a umut verip bu umudu bir anda karabasana çeviren kimselerdir. Biz de Gog’ la birlikte roman boyunca varlık ile yokluk, ümit ile ümitsizlik, can sıkıntısı ve huzur arasında git geller yaşarız. Ve biliriz ki onun bocalaması bizim kendi düşkünlüklerimizin cesur ifadesinden başka bir şey değildir.
Canı sıkılan sadece Gog değil, benliğini pohpohlayan, kafasının içindeki sesten başkasını dinlemeyen, küçük mızmız bir çocukmuşçasına oyalanmayı, avutulmayı ve şımartılmayı bekleyen günümüz insanıdır. Gog bu yönüyle bugünün ve hatta yarının insanına bir ayna tutmaktadır. Ancak ayna da kırılır. Aynayı kırmaya cesaret edip kendisiyle yüzleşen, belki de can sıkıntısından kurtulup yeni bir hayata başlamaya hak kazanır, kim bilir?
Gog, kişisel tarihinize bir katkı sunarken onunla birlikte girdiğiniz serüven boyunca kendi içinizde kaybolduğunuz mağaradan sizi alıp ıssız bir adaya çıkaracak.
ve kitabı her okuduğunda ayrı tat alan okur, oyunu her seyredişinde farklı şeyi görebilen seyirciye dönüşecek."
Oyuncular
Abdül Süsler, Murat Ceylan, Ozan Ceylan, İbrahim Tül, Çisel Kuşkan, Cumhur Arat, Tolga Öz, Kemalettin Caymaz, Orhan Uzun, Merve Gizem Seçgin, Fatih Boyalı, Halil İbrahim Babur, Ekin Ulaş, Özlem Şahin
Yapım Ekibi
Yapım: Tiyatral Sanatlar Akademisi Vakfı
Yapım Direktörü ve Sanat Yönetmeni: Mustafa Odabaşı - Fatih Kılıç
Kaynak Eser: Giovanni Papini / Gog
Tiyatroya Uyarlayan: Betül Odabaşı Törk
Kurgu: Betül Odabaşı Törk - Mustafa Odabaşı
Yönetmen: Zuhal Öztürk
Dramaturji: Dilek Tekintaş
Müzik:Can Atilla
Koreograf:Pınar Ataer
Kostüm Tasarımı:Reyyan Erdoğan
Kostüm Dikimi:Meryem Acar
Işık Tasarımı: Fatih Kılıç
Barkovizyon Tasarımı:Mustafa Odabaşı
Barkovizyon Uygulama:Akif Nacakcı
Peruka:Lütfü Karamacu
Makyaj:Hülya Tekin
Makyaj Asistanı:Özlem Şahin
Realizatör: Taha Parlak
Sahne Amiri: Levent Yıldız
Sahne Tekniği: Ufuk Dağaşan | Ali Suvacı
Kondüvit: Teoman Yakupoğlu
Işık: Emre Yılmaz
Barko-Teknik: Nilgün Mutlu
Dekor: Kibele Dekor
Fotoğraflar: Akif Nacakcı
Oyun Süresi: 120’ / İki Perde