Tatavla Sahnesi
İstanbul /
Beyoğlu
Firuzağa Mah. Taktaki Yokuşu, No: 2B
Yönetmenliğini Eraslan Sağlam’ın yaptığı, Tatavla Tiyatro oyuncularının rol aldığı "Antigone" Tatavla Sahne’de seyircisiyle buluşuyor.
Yazan: Jean Anouilh
Çeviren: Yaşar Avunç
Yöneten: Eraslan Sağlam
Dekor: Cihan Aşar
Kostüm: Hüzeyin Özay
Işık: Ekremcan Arslandağ
Kuaför: Oya Ballıkaya
Asistanlar: Berfin -Karatay - Gökçe Taş – Sadettin Okumuş – Ekremcan Arslandağ
Dekor Realizasyon: Muzaffer Aslan
Kostüm Realizasyon: Hüseyin Özay–Leyla Hasar -Turan Özay
Afiş: Bülent Fidan
Fotoğraf: Görkem Bakıcı
Genel Koordinatör: Ercan Ertan
Oynayanlar
Dadı: Aysan Sümercan
Kreon: Erhan Tuna
Antigone: Ayça Bildik
İsmene: Tuba Zehra Sağlam
Uşak: Atahan İsmail Keskin
Erkek Muhafız: Sadettin Okumuş
Haimon: Ekremcan Arslandağ
Kadın Muhafız : Gökçe Taş / Rojda Karakuş
Dünya Edebiyatı’nın İlk Direniş Örneği
"Nasıl olacak benim mutluluğum?Küçük Antigone nasıl mutlu bir kadın olacak?.. Payına düşen o küçük mutluluk lokmasını
dişleriyle koparıp almak için her gün ne sıkıntılar çekmesi gerekecek?.. Söylesenize, kimlere kendisini satacak? Başını çevirip,
kimlerin ölmesine izin verecek?" Antigone
II. Dünya savaşı. Hitler Fransa’yı da işgal etmiş. Bir kız çocuğu. İki ağabeyi de savaşta ölmüş. Üstelik birbirini öldürmüş. İktidar birini şehit sayıp devlet töreni düzenlemiş, diğerini hain ilan edip kurda kuşa yem etmiş. Ama yanan ölülerden hangisinin kahraman, hangisinin hain olduğu hiçbir zaman bilinememiş. Kız çocuğunun adı Antigone’ymiş ve saat hep 05:00’miş.
M.Ö. 440’da Sophokles tarafından yazılan ‘’Antigone’’ tarih boyunca hem tiyatro sahnesine konuk oldu hem de birçok çağdaş yazar tarafından yeniden yorumlandı. Bu yazarlardan biri ise 20. Yüzyılın büyük tiyatro yazarı Jean Anouilh’dir. Tatavla Tiyatro, yeni sezonda Jean Anouilh’in II.dünya savaşı sırasında Fransız direnişini desteklemek amacıyla yeniden yazdığı ‘’Antigone’’ oyununu tiyaroseverleri buluşturuyor.
Yönetmenliğini Eraslan Sağlam’ın yaptığı, Tatavla Tiyatro oyuncularının rol aldığı "Antigone" oyun, Antigone'nin kardeşinin ölüsünü gömdürmek için kendini feda ederken, kendini masum da görse iktidar sahiplerinin ve bir kralın, ne kadar pis bir iş yaptıklarını ve bu rollerini bizzat kendilerinin tercih ettiklerini ortaya koyuyor.