“Flâmenko’nun yeni kralı!” (Le Monde) “, “Son yüz yılın en iyi şarkıcısı” (Sydney Morning Herald) Diego El Cigala; Tango, bolero ve Flâmenko ritimlerinin ahengiyle zaman kavramının kaybolduğu, “duende” dolu şarkılarıyla bizleri ve İstanbul’u büyülemeye geliyor.
Diego El Cigala
Diego El Cigala, solo kariyerine 1997 yılında “Undebel” adlı albümüyle adım attı. Albümün gitar kayıtlarında Antón Jiménez, David Amaya, Paquete ve Tomatito gibi ünlü gitaristler yer aldı. 2000 yılında ikinci albümü “Entre vareta y canasta” yayınlayan sanatçı, bir yıl sonra “Corren tiempos de alegría” isimli çalışmasında, Trueba’nın “Calle 54” adlı filmde de yer alan caz sanatçılarıyla birlikte yer aldı. Bu cazcılardan Bebo Valdés ve Jerry González, Cigala’nın kariyerinde önemli bir yere sahip oldular. Bu albüm, Latin Grammy ödüllerinde en iyi flamenko albümü dalında adaylık kazandı.
Jerry González ile birlikte kaydettikleri “Piratas del flamenco” albümünün turnesinde Meksika ve İspanya’da nefes kesici canlı performanslar imza atan Diego El Cigala, Bebo Valdés ile yaptığı ilk kayıt sonrasında uzun sürecek bir birlikteliğin de ilk adımı atılmıştı.
Diego El Cigala 2005 yılında büyük ressam Pablo Ruiz Picasso’ya adadığı “Picasso in my eyes” adlı albümünü yayınladı. Bu albüme katkıda bulunanlar arasında Paco de Lucia, Tomatito, Raimundo Amador, Josemi Carmona ve Jerry Gonzalez gibi isimler de yer aldı.
2006’da kendi çalışmalarından oluşan 5 CD’lik bir derleme yayınlayan Cigala, Afrika’nın altın sesi olarak tanınan Salif Keita ile Sevilla’da aynı sahneyi paylaştı. Bu performans, Diego’nun geleneksel müzik türlerine ne kadar kolay adapte olduğunun da kanıtı oldu. Aynı yıl Latin Grammy Ödülleri töreninde En iyi Flamenko albümü ve en iyi müzik klibi dallarında ödüle layık görüldü.